Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Dil Diyen Biziz! Lütfen Çalmayalım!
Bir seçimi daha hayırlısıyla geçirmiş bulunuyoruz ülküdaşlar! Sonuçlar milletimiz için hayırlı ve uğurlu olsun. Şimdi biraz seçim sonuçlarını değerlendirelim:
Toplumumuzu laikler ve laiklik karşıtları, başörtülüler ve başörtüsü düşmanları gibi kamplaşmaya itmeye çalışanlar, seçimlerde boyunun ölçüsünü almışlardır. Üstelik bunu seçim sürecinde işleyen iki parti, birleştikleri halde, bu sonucu almışlardır.
Milletimiz bu nedenle, adam gibi muhalefet yapma görevini MHP'ye vermiştir.
AKP'nin, Doğu ve Güneydoğu'da bu kadar çok oy almasındaki gerçek de gözlerden kaçmamalıdır. AKP, DTP'nin oylarının büyük bir kısmını kendisi açısından izlediği akıllı politikayla alabilmiştir. Bu oyların içerisinde bölücü oyların da olduğu görülmektedir.
AKP, MHP'den çalmış olduğu "Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek dil" söylevini başarıyla uygulamıştır. Bunu MHP malesef yeterince vurgulayamamıştır. Biz ne yazıkki sadece ip sallayabildik. Ekonomik politikalarımızı milletimize yeterince anlatamadık.
Bundan hariç olarak: "Bize oy verenler müslümandır, diğerleri değildir!" söylemleriyle bağırışıp çığrışanlar tarih olmuşlardır. "Mazot 1 ytl olacak", "Ev hanımları 500 ytl alacak", "Fındık şerefsizim 8 ytl olacak!" söylemleriyle, inandırıcılıktan son derece uzak olan sözlerle, milletten dalga geçer gibi oy isteyen zihniyetler de tarih olmuşlardır.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde uzlaşmacı olma yerine, TBMM'den fellik fellik kaçanlar istifa etmek zorunda kalarak, düz ovada olmasa da mecliste siyaset yapamaz hale düşmüşlerdir.
Aziz ülküdaşlarımız! Milletimiz aptal değildir. Milletimiz kavga, gürültü istemiyor. Milletimiz uzlaşmacı siyaset istemektedir. Millete rağmen dayatmaları da asla kabul etmemektedir. MHP üzerine düşen uzlaşmacı muhalefet anlayışını uygulayarak, iktidar partisini hak ettiği şekilde uyaracaktır. Yıkıcı değil yapıcı bir siyaset anlayışı uygulayacaktır. Muhalefet yapmayı bile bilmeyen partiler, mecliste nasıl muhalefet yapılması gerektiğini öğreneceklerdir.
Cumhurbaşkanı'nı meclisin seçmesini engellemeye kalkan sözüm ona aydınlar, meydanlardan oy isteme sevdasına kalkanlar, Cumhurbaşkanı'nın nasıl seçileceğini göreceklerdir.
Bizden çaldığı söylemlerle, tam seçimler başlarken miliyetçiliği hatırlayanlar da gerçek anlamda milliyetçiliği bizden öğreneceklerdir. "Köpekçilere oy vermeyin!", "MENDERES'i astıranlara oy vermeyeceğiz!'" gibisinden iğrenç sözlerle biz ülkücüleri karalamaya kalkanlarla artık taban tabana zıt olduğumuz ortadadır.
Biz üniversiteli ülkücüler olarak; beynimizi her türlü zararlı fikirlerden arındırarak, önce kendimiz, ailemiz, dinimiz, milletimiz, kültürümüz, bayrağımız, vatanımız için elimizden gelenin en iyisini yaparak, kendimizi her alanda geliştirmeliyiz. Zafer; milyonlarca Türk-İslam-Ülkücüsünün olacaktır. Yeterki bu davayı layıkıyla yaşayabilelim. Biz o gün iktidar olacağız.
Tam bu noktada Başbuğumuz'dan alıntı ile bitirelim:
...Amacımız, DEMOKRATİK MİLLİYETÇİ TÜRKİYE'Yİ KURMAKTIR. Bu yol çetin, bu dava kutsal, bu ülkü BÜYÜK TÜRKLÜK ÜLKÜSÜDÜR. Bu büyük ülkünün fedakar evlâtları, Bozkurtlar! Ülkümüzün bayrağı açılmış, meş'alesi yakılmıştır. Onu bu kutsal Vatanın her yanına götürüp dalgalandırınız. Büyük iktidarımızın zafer günü yakındır. Bu iktidar, Türk Millet ve Devletinin güçlü iktidarı olacak; Bu iktidar, marksist, faşist, kapitalist, bölücü her türlü yabancı ideolojileri ezip geçecektir.
Yaşasın Türk Milliyetçilik Ülküsü!
Yaşasın Kudretli Büyük Türkiye Cumhuriyeti!
9 Haziran 1973 günü toplanan Milliyetçi Hareket Partisi'nın 11. Kurultayında Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ'İn yapmış oldukları açılış konuşmasıdır.